Gökyüzü Rengi

Taa senin gözlerinden kalma gökyüzünün rengi.
Onlara bakınca hiç çocuk olmadigim gelir aklıma.
Koşardim elimde güneş ışıklarıyla açık pencereli evlerin içine.
Bakardım gökyüzüne
Kaldırırdim damlari yaşlı başlı insanların üzerinden.
Taa senin gözlerinin renginden kalma gökyüzü sevgilim.
Sen hiç mavi değilken mavi gördün mü sevdiğinin gözlerini?..

0 yorum:

Çocuğun Aşk Kalbi

Bir çember çizmiştim,
Ve oynuyorduk seninle.
Sonra gittin sen,
Ve seni bekledim ,
Annenden izin alıp geleceksin diye.
Gelip yine oynarız diye.
Gelmedin...
Oylece oturup bekledim seni o çizgide
Yüzümdeki cizgilerin farkına bile varmadan.

0 yorum:

Zaman Saçmalaması

Rüyalarla süslü bir hayat ve ben
Elbet biter eğlenmesi benle, zamanın.











18.10.11

0 yorum:

Belkide gerçekten rüyadır Aşk

Karşılaştığın her zozluk büyütmeli kalbini
Yakınma bugünden.
Bugün, dünden habersiz geldi.
Rüya gördüğün nadir anlar olabilir.
Belki de gerçekten rüyadır, mesela aşk.
Soyuttur, rüyadır, mide yakar...
Belki de gerçekten rüyadır.

Bunaldığın anlar olabilir.
Yakınma yarından.
Yarın, kendinden habersiz geldi.
Duygulanıp ağlarsın.
Ama ıslanmaz yanakların, yaş gelmez çünkü.
Ama hıçkıra hıçkıra ağlarsın.
Aşk için, rüya için.
Belki de gerçekten rüyadır, Aşk..


18.10.11

0 yorum:

BEN VE MAVİ


     Yaşadıkların, kimsenin umrunda değildir. Hayata nasıl baktığın, nereye gittiğin, ne sevdiğin, kimi sevdiğin ve neleri sevmediğin hiçkimsenin umrunda değildir. Renklere bakınca, her rengi ayırdedebilirdim eskiden. Şimdilerden bahsedince bunun aslında epey bir zamandır öyle olmadığını görüyorum. Tüm renkler siyah ve siyahın tonlarına dönüşmüş benliğimde. Şuan kırmızı diye tahmin ettiğim hafif siyah bir kalemle yazıyorum bunları.
    Renklerin gitmesiyle bazı duygularımda terketti beni. Mavi, mutlukluktu mesela. Herzaman değil belki ama ara-sıra maviyle kaplanırdı etrafım. Sadece siyah kaldı geriye. Alışılmadık tonlarda yüzlerce- binlerce siyah…
     Benim kendime ait bir yüzüm hiç olmadı. Ne zaman üzülsem, ağlasam veya gülsem hiçkimse anlamadı.
     Bir zorunluluk vardı, onu değiştirmeye çalışmakla geçti ömrüm. Kader diyorsunuz siz ona ama hiç de zorunluluk değildir aslında. Hayat herzaman değişir, farklılaşır. Sevdiğin birini bulursun, çok mutlu olursun ve işte o zaman kader dediğiniz şeye inanırsınız. O gidince, kaderide yanında götürür aslında. Siz, çelik ve kapalı bir kaba konulmuş gibi sağa-sola vargücünüzle vurursunuz, bağırırsınız, delirirsiniz ama hepsinin sonu aynıdır : “ Başınızı iki elinizin arasına alıp, çömelip çaresizce düşünmeye başlarsınız.
     Yaşımdan fazla yaşadım ben. Hayal edilemeyecek kadar çok… Yordum kendimi çok yordum. Sabahları erkenden kalkardım kendime kendimce birşeyler kazandırmak için. Kazandığım çok şey oldu elbet, ama şimdi etrafıma bakınca hiçbirşeyim yok.
     Öylece oturmuş zamanın geçmesini bekliyorum. Zamanın geçmesini beklemek gerçekten hayli zaman alırmış. Zaman, yanında başka şeyler de götürür giderken. Umudu ,renkleri , aşkı , sevgiyi , aileni, mutluluğunu ve tabi mavi rengini alır senden. O dakikaların sesini her duyduğunda , senden birşeylerin alındığını anlamalısın.
                                                                                                     (Annemin deyimiyle GOGO)

                                                                                                                                    13.09.11


Eski düşler güzel düşlerdi, belki gerçekleşmediler ama ben düşlemiş olmaktan mutluyum
( Yasak ilişki- Clint Eastwood)

0 yorum:

Aşk Aynası...

Aynaya tutmalı aşkı
Ve uzunca bir ipe bağlamalı ömrü.
Terkedip gitmeyi yalnızlığa bırakmalı.
Sebepsiz yere kabarmayısa rüzgara...
Özür Dilemek olmamalı,
Ağlamak olmamalı,
Bulutlara bırakmalı gri hüzünleri.
Anlık sevinçler olmamalı, kelelebklere verilmeli.
Havadan sudan da olsa illaki konuşmalı,
Sessizliği sadece geceye bırakmalı.
Kaçmamalı asla güneş ve ay gibi,
Sadece onlar kaçmalı.
Özgür bırakmalı,
Tutsak halde kalbi hızlıca atan ve sonra yavaşlayan bir serçe gibi özgür...
Biriktirmemeli kavga tohumlarını bir dahaki ekin vakti için,
Ya hemen ekmeli ya da yakmalı anızları.
Ve tabi korkmalı hemde çok korkmalı,
Sadece O'ndan, ilk ve son hücreni sana verenden.
Öyle yaşa aşkı.
Yaşa ki o vakit sen, senin olasın.
Bir başkasının değil...

16.05.10

0 yorum:

Ağzımdakiler ...

Kapama gözlerini tınısı kaçıyor yaşamımın.
Ne olur tut ellerimden bir kerecik daha,
Olurda anlarsın bu seferlik belki.
Çatma o kaşlarını kurban olduğum,
Üzme daha fazla şu yalnızlığın kadavrasını.
Ben ..
Ben sadece sevdim.
Ne olur kızma bana herkes gibi olamadım diye.
Yalandolan olamadım diye kızma.
Gözlerine bakıp süslü laflar edemedim diye kızma...
Kendi kendime prova yapardım oysa,
Şayet gelirsem yanına şunları şunları söylerim diye.
Ama bir baktım mı gözlerine, siliniveriyordu aklımdakiler.
Kafamın en karanlık noktaları resminle aydınlanıyordu oysa.
Sadece oralar renkleniyordu,
Dans eden bir kolonya perisinin arkasında bıraktığı belirti gibi...
Sadece sen olurdun aklımda işte.
Sadece gözlerin...
Hadi al şu ipi...

22.05.10

0 yorum:

Yorulmadım, Biraz daha yürüyelim mi?...

Yine..
Yine ve yine.
Soruyorum kendime ''Bu sen misin?'' diye.
Yine ve yine..
''Kendine gel' diye bağırıyorum kendime.
Şaşkın şaşkın bakma etrafına.
Sana...
Evet sana söylüyorum bunları.
Yalnızlığın en sadık dostu.
Sana söylüyorum.
Ne zaman hakettiğin sevgiliyi bulacaksın?
Yoksa bu kadar seçici olmamalı mısın?
Yoksa olması gereken mi bu?
Aslında çok şey değil istediklerin ama nadir bulunuyor bunlar.
Asıl şanssızlığında o. Sana, yanında yaşlanacak biri lazım.
Her söylediğine illaki evet demediğin biri lazım.
Sana, sevginin ne olduğunu bilen biri lazım.
Seni kırmayan, üzmeyen biri.
Sana, seninle bir ömür boyunca yürüyecek ve ona baktığında
Yorulmuş olsa bile
''Yorulmadım biraz daha yürüyelim mi?'' diyen biri lazım.
Sana şiirlerini anlayan biri lazım.
Gözlerini seven, saçını, kaşını her bir uzvunu sevecek biri lazım.
Her zaman sol tarafında duracak biri lazım.
Ona her baktığında mideni heyecandan yakacak biri lazım.
Sana mutlaka biri lazım.
Belki de sadece bir ayna yeterli olur ha ?
Ne dersin?..

24.05.10

0 yorum:

Hiç Asma Suratını Bana Gece!..

Asma suratını, gece!
Ben çoktan yaktım seninle olan fotoğraflarımı.
İstersen tekrar da acıtabilirsin parmaklarımı,
Ama dönmem artık bir daha sana.
Ben Sabahı gördüm.
Hiç acıtmıyor ve ağlatmıyor.
Üstelik kötü rüyalarda görmüyorum kaç gündür,
Ve üstelik karanlık rüyalarda...
Her yer rengarenk Sabahları,
Oysa senle siyah beyazdı heryer.
Hiç asma bana suratını,
Gece! Ben artık dönmem sana.
Gündüz, sevdirdi bu kenti bana.
Sen ise (gece) kendi kentimde acıtırdın parmaklarımı.
Gündüz!
Hiç uyumak istemiyorum bir daha.
Gitmezsin o zaman değil mi?
Kalırsın yanımda...

27.05.10

0 yorum:

Öykünün Sessiz Yerinde...

Oysa uzaklık hiç gelmezdi aklıma
Bir öykü yazıp en sessiz yerinde öpmüştüm seni.
Kimselerin olmadığı bir yer.
Oysa uzaklık hiç, hiç gelmemişti aklıma.
Gözlerine, gözlerimi kırpmadan baktığım bir öykü.
Taşlar topluyorum artık,
Yanında olamadığım her gün için birer taş.
Üç taşım var şimdi ve üçüde bana,
Artık arkadaş istemediklerini söylüyorlar,
İnce belli bir keder yaklaşıyor bana
Sanırım hüznün yanına oturacak
Neyseki yanımda sen varsın da yaklaşamıyorlar daha fazla.
Şurdaki gemi, beni sana getirse,
Yanına otursam,
Sadece baksam sana, aklımı kaçırana dek...
Seni çok özledim,
Daha fazla taşım olmadın gel hadi...

10.06.10

0 yorum:

Neden pornoya hayır?


         Porno sektörünün gelişmesinde en büyük etkiye sahip olan bu web siteleri nedeniyle T.İ.B. tarafından alınan önlemler de ne yazık ki her zaman yeterli olamamaktadır. Gelişen internet sektöründe, web siteleri bir silsile, bir çığ gibi büyüyor. Her gün onlarca yeni web sitesi açılıyor. Ne yazık ki bu web sitelerinin büyük bir çoğunluğu ilgi çekmek ve googlesıralamalarında yükselmek için porno sitesi olarak açılmakta ve ahlaksız içeriklerle sayfalarını doldurmaktadır. Günümüzde internet siteleri için en büyük arama motoru olan Google ve Yahoo'da aramalarda ilk sıralarda yer almak oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Bu nedenle başarılı ve sıralaması güçlü sitelere reklam verme, o sitelerden link alma gibi yöntemlerle kendi sıralamalarına ve ziyaretçi oranlarını arttırmalarına katkıda bulunmaya çalışmaktadırlar. Porno siteleri ise, yoğun ilgi gördükleri için sıralamalarda çabuk yükselmekte ve kolayca diğer sitelere ziyaretçi yönlendirebilmektedirler.

Neden pornoya hayır?

       Çünkü porno içerikler nedeniyle gençlerin beyinleri zehirlenmektedir. Bu zehirlenme ne yazık ki zaman içerisinde gençlerin olumsuz davranışlar sergilemesine ve kendi aldıkları aile eğitimine zıt düşen tavırlar sergilemelerine sebep olmaktadır. Ayrıca porno içeriklerin artışı ile birlikte toplumda görülen tecavüz ve kaçırma olaylarının sayısı da artmaktadır. Oysa bunların önüne geçmek, eşlerimizi, kardeşlerimizi, kızlarımızı korumak tamamen sizlerin elinde olan bir şeydir. Eğer toplumsal bir hareket ile, bu alanda bir çalışma yürütülürse, ve porno içeriklere karşı protesto söz konusu olursa, sektör ciddi ölçüde baltalanacak ve engellenmiş olacaktır. Kadının toplumdaki yerini hiçe sayan, kadını yalnızca bir cinsel obje olarak gösteren ve bunların üzerinden milyon dolarlar kazanan porno sektörü özellikle bayanlar için kesinlikle dur denilmesi gereken bir problemdir. Pornoya hayır hareketinin temel amacı, porno sektörü ile toplumdaki yerini kaybeden bayanların eski statülerine ve saygınlıklarına ulaşmalarını sağlamak ve yetişen gençlerin pornografi sektöründen uzak tutularak psikolojik olarak etkilenmelerini önlemektir. Siz daha temiz ve ahlaklı bir toplum, bayanlara daha fazla saygı duyulması ve ahlaki değerlerimizin korunması için pornoya hayır demezseniz başka kimsenin bu konuda yapabileceği bir şey olmadığı için  

pornoya hayır

demelisiniz.

0 yorum: